Bakakalırım giden geminin ardından, atamam kendimi denize; dünya güzel...



2 Haziran 2010 Çarşamba


kur'adan saat çıkmıştı ona;
zamanın değerini bilsin diye...
karış karış sokaklarda gezmesin diyeydi belki de.

saat masa saatiydi;
durduğu yerde dursun diye...
otursun diye zaman zaman belki.

masa saati kalemlikti bir de;
yazacağı birşeyler olsun diye,
yerinde durmazlığını durdursun diye belki de...


memnun değildi o kur'adan.
ama sanki...
sanki o kur'a onun içindi.

hayatı dolu dolu olsun,
biraz kalemi,
biraz anlatacakları,
biraz da dinleneceği vakit olsun diye...


benim gözardı ettiğim şeyse;
masanın da kalemin de saatin de
pili bitmişti...
.
seni çok sevdim Ilık Süt'üm...
henüz 10 yaşındasın... 02.06.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder