kur'adan saat çıkmıştı ona;
zamanın değerini bilsin diye...
karış karış sokaklarda gezmesin diyeydi belki de.
saat masa saatiydi;
durduğu yerde dursun diye...
otursun diye zaman zaman belki.
masa saati kalemlikti bir de;
karış karış sokaklarda gezmesin diyeydi belki de.
saat masa saatiydi;
durduğu yerde dursun diye...
otursun diye zaman zaman belki.
masa saati kalemlikti bir de;
yazacağı birşeyler olsun diye,
yerinde durmazlığını durdursun diye belki de...
yerinde durmazlığını durdursun diye belki de...
memnun değildi o kur'adan.
ama sanki...
sanki o kur'a onun içindi.
ama sanki...
sanki o kur'a onun içindi.
hayatı dolu dolu olsun,
biraz kalemi,
biraz kalemi,
biraz anlatacakları,
biraz da dinleneceği vakit olsun diye...
biraz da dinleneceği vakit olsun diye...
benim gözardı ettiğim şeyse;
masanın da kalemin de saatin de
pili bitmişti...
pili bitmişti...
.
seni çok sevdim Ilık Süt'üm...
henüz 10 yaşındasın... 02.06.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder