Bu blog yazarı yaşıyor hala..
Ama yogun çok yoğun bu ara :pp
sağ olsun uçan kuşlar, çiçeğe durmuş ağaç, yaşasın sevdalılar : Sevdalım hayat
kaza süsü
Bakakalırım giden geminin ardından, atamam kendimi denize; dünya güzel...
29 Temmuz 2010 Perşembe
11 Temmuz 2010 Pazar
....
büyük aşklar yolculuklarla başlar
ve serüvenciler düşer bu yollara ancak
onlar ki dünyanın son umudu
soyları tükenen birer çılgındırlar
ne bir adresleri vardı onların yeryüzünde
ne de aşktan başka bir sığınakları
ama yaşarlar dünyanın dört bir yanında
ölümle alay ederler sanki
nerde beklenirse ordaydılar
bir kez bile gecikmediler ömür boyu
onları daima yalnız kılan
neydi bu yaşam denilen gürültüde
her dilden bir adları vardı onların
ama hiçbir ülkenin kimliğini taşımadılar
sarışındılar belki de esmer
yani birçok yüzün bileşkesi
ne altın arayıcısıdırlar
ne de aylak bir gezgin
vurulup düşseler de her kuşatmada
serüvencidir onlar ve hiç ölmezler
ki onlar hep yalnızdır ve nasılsa
bulurlar heder olmanın bir yolunu
onlar ki dünyada
kahraman olmaya mahkûmdurlar
sislenen anılar kaldı bize onlardan
renkleri bozulup duran solgun anılar
nasıl yazılmalı ki silinip gitmesin
bulutlar gibi çekilmesin gök boşluğuna
bileği güçlü ve gözüpek avcılar mıydı
onları kuşatıp yeryüzü cennetinden atan
yoksa kendini tüketen hüzünler miydi
vurulup düştükçe ışığını karartan
o serüvenlerin günlüğü tutulmadı
yazılmadı o insanların destan şiiri
parça parça ettirilseler bir kartala
(ki sanırım böyle oldu sonları)
fışkırır yüreklerinden
başarısız ihtilallerin yangınları
...
ahmet telli
büyük aşklar yolculuklarla başlar
ve serüvenciler düşer bu yollara ancak
onlar ki dünyanın son umudu
soyları tükenen birer çılgındırlar
ne bir adresleri vardı onların yeryüzünde
ne de aşktan başka bir sığınakları
ama yaşarlar dünyanın dört bir yanında
ölümle alay ederler sanki
nerde beklenirse ordaydılar
bir kez bile gecikmediler ömür boyu
onları daima yalnız kılan
neydi bu yaşam denilen gürültüde
her dilden bir adları vardı onların
ama hiçbir ülkenin kimliğini taşımadılar
sarışındılar belki de esmer
yani birçok yüzün bileşkesi
ne altın arayıcısıdırlar
ne de aylak bir gezgin
vurulup düşseler de her kuşatmada
serüvencidir onlar ve hiç ölmezler
ki onlar hep yalnızdır ve nasılsa
bulurlar heder olmanın bir yolunu
onlar ki dünyada
kahraman olmaya mahkûmdurlar
sislenen anılar kaldı bize onlardan
renkleri bozulup duran solgun anılar
nasıl yazılmalı ki silinip gitmesin
bulutlar gibi çekilmesin gök boşluğuna
bileği güçlü ve gözüpek avcılar mıydı
onları kuşatıp yeryüzü cennetinden atan
yoksa kendini tüketen hüzünler miydi
vurulup düştükçe ışığını karartan
o serüvenlerin günlüğü tutulmadı
yazılmadı o insanların destan şiiri
parça parça ettirilseler bir kartala
(ki sanırım böyle oldu sonları)
fışkırır yüreklerinden
başarısız ihtilallerin yangınları
...
ahmet telli
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)