Bakakalırım giden geminin ardından, atamam kendimi denize; dünya güzel...



12 Kasım 2010 Cuma

doymamışsınızdır aşka hiç bu yaşınıza kadar.
doyurmamışlardır..
imrenerek bakınılır sağa sola.. bir çok kişi çıkar karşınıza ama istemezsiniz. yürek istemeyince olmaz derler ya; öyle..

sonra bir gün en olmadık yerden biri çıkar karşınıza. her şeye evet dersiniz. en zor yaşanacaklara bile.. inanırsınız sevdiğinize-sevildiğinize..
güvenirsiniz, güvendirilirsiniz..

ne olsa güzel gelir gözünüze. en kötü şeyleri atlatacağınızı düşünürsünüz her zorluğu aştıkça. seversiniz daha çok, hep en çok seversiniz. inkar etmezsiniz. dile getirirsiniz.

sonra günlerden bir gün patlat verir bi yerlerden. nasıl olduğunu anlamadığınız bi anda, ortada bir suç yokken, üstünüze kalır olmayan suç.
"kendinize iyi bakmıyorsun"uz diye..

sonra.. sonra ne mi olur.. suçlamaları kaldırabilen siz, an gelir, patlarsınız artık.. ağlarsınız. yorganı çekersiniz başınıza, ağlarsınız çokca. zaten hastasınızdır, daha da ilerlemesi için fırsattır bu. gözler kan çanağı; alev alev..

anında doktorda aranır çözüm; serumda, iğnede, ilaçta..

sonra mı.. geçmez tabiki, neden geçsin ki.. ilacınız yoktur ki. yapım aşamasında formülü yanlıştır ilacın ve bunu ancak denemek istediğinizde farkedebilirsiniz. çünkü sizden başka deneğiniz yoktur. kendi üzerinizde deneyip, kendi ilacınızı bulacaksınızdır. ama olmaz.. ilaç yok..

yok işte ilaç..
en ihtiyaç duyulan anda, ona koşulsuz ilaç olduğunuz anda ilaç yoktur..
ve muhtemel yine suç size kalacaktır..
nasıl mı..
ilaç yapar her şeyi..
biz de o zaman göreceğiz..

şimdi başımızı kaldıramayarak, solumuzda iğne ağrısı, sağımızda serumun verdiği kıvranma.. sabırla beklemekteyiz.. hiç kimseye sabretmediğimiz kadar büyük bir sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder